Blog

Annenin Simgesi Olan Nesne: Geçiş Nesnesi

Sevimli ayıcık mı, üzerinize kokunuzun sindiği yumuşacık battaniye mi?.. Bebeğinizin geçiş nesnesine, yani “anne simgesine” önem verin!

“Geçiş nesnesi” kavramı, uzmanlığını çocuk doktorluğu alanında yapmış, daha sonra çocuk psikolojisi ve psikanalizle ilgilenmeye başlamış olan Dr. Donald Winnicott tarafından tanımlanmıştır. Geçiş nesnesi; anneden ayrılmayı kolaylaştıran, çocuğun anneden ayrılma sürecinde kullandığı ve annenin simgesi olan bir nesnedir.

Geçiş nesnesinin anne ile bağlantılı olmaması durumunda bu nesne geçiş nesnesi olarak adlandırılır. Annenin saçı, kulağı, biberon ya da emzik geçiş nesnesi olarak sayılmaz. Annenin verdiği nesnelerden ziyade, nesneyi çocuğun seçmesi ve simgeleştirmesi önemlidir. Çocuk ancak kendiliğinden pembe emziği veya mavi biberonu taşımayı seçerse işte o geçiş nesnesi olabilir. Aynı zamanda annenin kokusunun sindiği kumaş parçaları ya da oyuncaklar geçiş nesnesi olarak kabul edilebilir.

“Çocuk, nesne üzerinde hakkının olduğunu iddia eder” der Winnicott ve ebeveynlerin de bu hakka saygı duyup kabul etmesi beklenir. Annenin de geçiş nesnesine en az çocuk kadar önem vermesi gerekir. Winnicott’a göre çocuk nesneyi ayrıcalıklı kılmalıdır. Çocuk, nesne seçiminde kokuyu, görünümünü, yumuşaklığını ve kolay taşınabilirliği önemser. Nesnenin kokmasına, kirlenmesine, parçalanmasına karışmamalıdır. Nesnenin anne tarafından yıkanması veya tamir edilmesi nesnenin bebek için taşıdığı anlamı yok edebilir. Bu nesnelerin bebeğe verdiği sıcaklık, dokunsal tatmin önemlidir. Çocuk, bu nesneleri canlı olarak düşünebilir. Çocuk, o pembe emziği veya battaniyesini değiştirmediği sürece aile nesneyi kendi isteğine göre değiştirmemelidir. Geçiş nesnesini saklayan ebeveynler kendileri için beklenmedik bir anda çocuklarının elinde o nesneyi fark edebilirler ve bu nesne genellikle çocuk için kötü zamanlarda tekrardan su yüzüne çıkabilir.

Çocuklarda kayıp endişesi hiçlikten ve çokluktan oluşur

“Eksik olanın simgesi oluşturulur.” Simgenin oluşması için annenin ortamdan bir miktar ayrılması, uzaklaşması gerekmektedir. Annesinin sürekli yanında olduğu bir çocuk düşünün; çocuk konuşmasa bile anne anlıyor, çocuk ihtiyaçlarını dile getirmeden anne gerçekleştiriyordur. Çocuk, annenin hep yanında olmasından dolayı büyümek yerine hep bebek kalıp anneyi kaybetmek istemiyordur. Çocuklarda kayıp endişesi hiçlikten ve çokluktan oluşur. Geçiş nesnesi bir dönem çocuğunuz için önemli olacak, belki daha sonra da sıradan bir nesne olacaktır. Bu süre zarfında nesnenin çocuğunuz için önemini anlamak ve ona göre davranmak, çocuğunuzun psikolojik gelişimi için önemli bir rol oynayacaktır.

Çocuğun nesneye olan bağlılığı, ilgisi ve sevgisi anne baba tarafından küçümsenmemelidir. Anne ve babalar, çocuklarının geçiş nesnesine olan hassasiyetinin farkında olmalı ve bir yere gidildiği zaman çocuğun nesneyi yanına almasına izin vermeli, yanlarında bulundurmalıdır.

Winnicott, geçiş nesnesinin 4-6, 8-10 aylarında önem kazandığını, kız ve erkek çocuklarda farklılık göstermediğini belirtir. Bu nesne yatma zamanlarında, yalnız geçirilen vakitlerde çocuk için daha büyük önem taşır ve çocuk için “gerekliliği” anlaşılır. Çocuk 6-7 yaşlarına geldiğinde geçiş nesnesi ihtiyacı ortadan kalkmaya başlar.

Yorum yapma kapalı.